5 Kasım 2011 Cumartesi

evde hayat başkadır

Evde olmak ayrı bir huzur veriyor bana. An itibariyle 22 ay izinliyim. 'Aaaa çok değil mi?' diyenlere '40 yıl çalışacağımı hesap edersek az bile' diyorum. Sanki bütün dertler sıkıntılar bitmiş gibi geliyor çalışmıyorken. Bebeğimin ilklerine şahit olmak paha biçilemez cinsten. Çocuğumu annem bile olsa bırakıp gitmenin yükümlülüğü altında ezilmiyor vicdanım. Velhasıl ben böyle iyiyim bu aralar.

İcraatlerim : Hali hazırda İlahiyat önlisansı bitirmek varken tek dersi kalmış bir canavarım.

Okuduklarım: YAVAŞLA Hayattan bir defa geçeceksin....Kemal SAYAR

Yaptıklarım : AİLE TOPLANTILARI

Evet bizim artık Aile İstişare Toplantılarımız var. Haftalık toplanıyoruz masa başında. Haftalık sinema günlerimiz oluyor. Gezi planlarımız. Ailemizle ilgili kararlar o masada görüşülüyor. Ortak kararlar alıyoruz. İlk gündem maddemiz MBU'nun aşırı market isteği idi. Çok şükür baya yol katettik. Markete gidelim demiyor bu aralar. Ne mi yaptık? Her zaman gittiğimiz markete gitmedik farklı marketlere gittik ve alışveriş listesi yaparak onun bu etkinliğe ürünleri bularak katılmasını sağladık. HER ÇOCUK ÖZELDİR filmini izledik. Utanmasam ağlayacaktım. Çok etkileyiciydi. Şiddetle tavsiye ederim. MBU geçen sene mandaline şeklinde çok net söylerken bu sene mustalye diyor. Neyse ki son iki gündür düzeltti. Yatmadan önce alışkanlık kazandırmaya çalışıyoruz. Pijama - diş fırçalama - hikaye...Şimdilik sadece hikaye ritüeli oturdu zamanla diğerleri de olur inşallah. Bu aralar ölürsek gibi şeyler duyuyorum ağzından. Van depremi haberlerinden etkilendi sanırım. Kardeşiyle daha iyi geçiniyor maaşallah. Kıskançlık doğal bir huy yalnız onu tetiklememek lazım. Biz olayı 6 ayda iyice oturttuk ama bebeği yeni görenler hemen onu sevmeye başladıkları için uyuyan dev uyanıyor tam o sırada. Tali cd sini zevkle dinliyor. Puf Puf kitabını ve boya kalemlerini çok seviyor. Bütün oyuncaklarını kaldırdım bugün. Sadece Scooter, Bebek Arabası ve Bebeğini bıraktım. 3 oyuncak fazlası yok. Hala saçlarına kıyıp kestiremedim. Kuaförden aldığım makası da kaybettim. Bence çocuk saç kestirmenin zararlı birşey olmadığını anlayana kadar belki 5-6 yaşına kadar evde anne ya da babası kesmeli saçlarını. Kız erkek farketmez. Alacak traş makinesini veya makası kırt kırt oldu da bitti maaşallah.

Anne; Sana bir sürprizim var kızım

1. Melek; Söyle

Anne ; Söylemeeeem sürprizi kaçar

1. Melek ; Ben peşinden kosarım. :)



ASU, benim bıdık kızım. Çok hareketli. Erkenden emeklemeye başladı maaşallah. Daha sonra da hatırlamak adına tarihe not düşelim.

16 Ekim 2011 ilk emeklemesi.

29 Ekim E ge E de diye konuşmaya başlaması.

Ne zaman sürünmeye başladığını tam hatırlamıyorum. Ama 3,5 aylıkken dönmeye 15 gün sonra da sürünmeye başlamıştı. Acelesi var bizim kızın tutmayın aman. Kendi haline kalınca bulamıyoruz, ya hemen banyoya gidiyor ilk iş ya da dış kapıya. Çok hasta oldu doğdu doğalı 6 aylık ömründe 5 kere grip oldu. ilaç içmekten daha doğrusu ağzına bişey verilmesinden nefret eder oldu. Kilosu iyiyken emeklemeye başlayınca biraz zayıfladı sanki. 7 kilo 600 gram geldi 3 gün önce. Beşiği 1 kademe indirdik düşmesin diye.



Yarın bayram. Bayram gibi bir bayram için çocuklarımızı kurban kesme sahnelerinden uzak tutalım. Kurban Bayramı'nın sadece bayram kısmını yaşasın onlar. Güzel kıyafetler alın ya da evdekileri yıkayın ütüleyin. Yarın bunu giyeceksin çünkü yarın bayram deyin. Evi rengarenk balonlarla süsleyin. Çocuk kalkınca o günün diğer günlerden farklı olduğunu hissettirelim.Biz nasıl ki "Nerde o eski bayramlar" diyorsak; çocuğumuzunda büyüyünce aynı cümleyi kuracağı bir bayram geçirtelim. Kendimiz için Teşrik Tekbirlerini unutmayalım. Şimdiden hayırlı bayramlar...