16 Ocak 2013 Çarşamba

kuzuların sessizliği

Bu kadar uzuuun süre yazmayınca insan ne yazacağını, nerden başlayacağını şaşırıyor.

Taşınıyoruz. Yine. Artık bir yerde sabit kalmak istiyorum inşallah. Hayırlısı olur bizim için. Çocuklarımız için.
Geçenlerde kar yağdı. Meryem Berra kara yattı kollarını bacaklarını açtı kapattı açtı kapattı. Çok eğlendi. Ayşe Serra ablamız kadar olmasa da eğlendi diyebiliriz. 

Meryem Berrra ile Kuran harfleri eğitimine başladık. Çok şükür harfleri güzel öğrendi. Üstün, Esre derken biraz sıkılır gibi oldu ara verdik. Şimdi yeniden başlayacağız inşallah. Çok güzel bir set aldım. Belki uygulamalı anlatırım bilmiyorum duruma bağlı. Artık kesmek, katlamak, boyamak, resim yapmak bu işler onun için hem çok eğlenceli hem de kolay. Geliştirdi kendini kendi kendine. Kardeşiyle arası bazen iyi, bazen limoni. O limonilik benden kaynaklanıyor biliyorum. Bu aralar evle ilgilenmekten biraz ihmal ettim ev okulumuzu. Alican dergisinin 9. sayısındayız. Ev taşıma işi çok kötü denk geldi maalesef. 18 aylıkken yine taşınmıştık. O yaşları ne kadar çabuk geçti gibi gelmişti. Şimdi yine aynısı eve odaklandım ve kızların nasıl büyüdüklerini kaçırdım gibi geliyor. belki sadece vicdan azabı inşallah yakında biter bu hengama hayırlısıyla. Nas, Fatiha, Duha(yarısını), Kevser, İhlas, Subhaneke, Kelimei Şehadet, Sofra duası öğrendikleri. 

Ayşe Serra bıdığım artık konuşuyor diyebilirim :) 1-2 aydır dili çözüldü. Ne dersen tekrar ediyor. Kendi kendine 2-3 kelimeli cümleler kurabiliyor. Bıcır bıcır maaşalllah aynı bebe gibi konuşuyor. Bu aralar beze taktı. Kaldırıp atıyor. Fırsatını buldumu çıkartıp öyle çırılçıplak dolaşmak istiyor ama tuvaletinin geldiğini henüz bilmiyor. Bazen lazımlığa yapıyor ama çoğu kez beze de yapıyor. O yüzden erken diye başlatmak istemiyorum tuvalet eğitimine. Bugün 10 dk belki 5 dk içinde 3 kez çıkardı attı bezi ben taktıkça. Geceleri hala bizimle uyuyor. Yastıklara paralel yatmasa çok daha iyi olacak babası bu durumdan oldukça şikayetçi çünkü yüzünü gözünü tekmeliyor. Ayakkabısını kendi kendine giyebiliyor. kendi başına yeme yiyebiliyor. suyu zaten içiyordu şimdi içip hemen eller içinde yüzü gözü heryerini ıslatıp bırakıyor. klozet, lavabo, wc merakı hat safhada kapıyı açık görmesiyle kaybolması an meselesi. Cim Ha Cim Ha diyip duruyor bir alfabe çalıştıkça.

Ben bu aralar moralman dipteyim. Yeni bir ev kurmanın zorluğu ve bu yükü kaldıramamam. Acaba israf mı? Bunların hesabını nasıl vereceğim? soruları uykularımı bile etkiliyor. Bu dünya ne kadar geçici desem de dünya sevgisi, mal mülk sevgisi, gaflet, ölüm korkusu bırakmıyor peşimi. İnşallah arınırım en kısa zamanda.