23 Aralık 2011 Cuma

imtihan

Bir süredir yazmak gelmiyordu içimden ya da 2-3 kere yazmaya koyulup ya elektriklerin kesilmesiyle ya da kızımın ben bilgisayardan kalktığımda sayfayı kapatmasıyla nasip olmuyordu.

Kalp krizleri, hastalıklar, ölümler, pişmanlıklar ile dolu geçen günler geçirdik.
Ölüm en büyük ibret, o kara toprağa yatıp yüzüne toprak saçılmaya başladığı zaman kimbilir ne halde olacağız. Uyuyamıyorum, uykularım kaçıyor, karnıma ağrılar giriyor. Bildiğim bir sürü günahım var Allah'ım affetsin. Bir o kadar da bilmediklerim vardır. Hepsi için tövbe edip, af diliyorum ama içim hala rahat değil. Boğazıma bişeyler düğümleniveriyor işte.

Manevi olarak bu aralar bişeyler yapmaya çalışıyoruz kendi çapımızda. Apartmandaki komşularla her hafta perşembe günleri evin altında bir odada toplanıyoruz. Yerimiz müsait kaloriferli, halı ve sandalye mevcut, geniş bir oda. Kuran okuyoruz haftalık bir konu belirliyoruz. Sonra yeme içme faslı... Her hafta 3 daire hazırlıyor. Menüde tatlı, tuzlu, salata oluyor. En azından her cuma gecesi Kuran-ı Kerim okumuş oluyoruz. Dün akşam hatim içinde başladık.
İlk konumuz Gıybet. O kadar içimize işlemiş ki Rabbim bizi o dil belasından korusun.
ikinci Muharrem ve Aşure günü.
Üçüncü Tövbe
Dördüncü Kabir hayatı (bu konuyu işledikten 3 gün sonra alt komşumun kayınvalidesi öldü ve beni bir telaş sardı hiç bir hazırlık yok ölüm pat diye geliyor ne yapacağım diye)
Dün de Faiz konusu vardı. Çooook derin bir konu. Bu devirde herkes ucundan kıyısından bulaşıyor. Ama Kuran'daki ayetleri ve hadisleri okuyunca insan aç kalıyım açıkta kalıyım yine de hiç faizin f sine bulaşmayayım dedim. Tövbe ya Rabbi.

İşte bu haleti ruhiyede imtihan dünyasındayız bunu anladım. Ölüm aklıma geldi paylaşayım dedim.

Sevgili kızlarım, canlarım, ciğerlerim...

ASU iyice mobilleşti. Kendi kendine geziyor odaları. Hatta fırsat buldukça klozeti de denetlemeyi unutmuyor. Gel gel yapıyor. El çırpıyor. Kanepenin kenarlarında geziniyor. Elektrik prizlerini kontrol ediyor. Dişler bugün yarın çıktı çıkacak. Ek gıda aşamasına takıldık kaldık mama ve memeye devam. Bunların haricinde çok çok çok tatlı. Cennet kokusu.




MBU çizgi film kolluyor Pepe ve Caillou hastası. Sürekli birileri bize gelsin, biz biyerlere gidelim havasında. Makas aldım saçlarını kestim. Çok kısaltmadım ama koltuk altlarına geliyor yine de. Resim, boyama daha doğrusu karalamayla uğraşıyor genelde. Kurabiye yapmak istiyor sürekli. Kalıplarla şekil çıkarmak için. Çok çok çok cadı. Masum melek.

Taaa Merzifonlardan özel un getirttik. Hem de çuvalla. Sebep Boşnak Böreği ve Boşnak Mantısı yiyebilmek. Yaptık oldu. Hem de teyzeminkinin aynısı. Çok lezzetliydi. Yine yapıciz, yine yapıciz.

Cumanız mubarek olsun.
Yücelerin yücesine Allah (celle celalühüya) emanet olun.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

anne olmak hem zor hemde keyıflı.

bır de ımtıhan boyutu var kı sormayın gıtsın